ZEOLİT NEDİR ?


                 Zeolite Literarürde  Isıtıldığında patlayarak dağılması sebebiyle ’kaynayan taş’  anlamına gelen bu isim (zeolit) verilmiştir.

                    Alkali ve toprak alkali metallerin kristal yapiya sahip sulu alümina silikatlari olup çerçeve silikatlar grubundadir.Iskelet yapilarindaki Si/Al oranlarindaki ve içerdikleri katyon cinsi ve miktarlarindaki bazi farkliliklara ragmen; (M+, M+2) O.Al2O3.9SiO2. nH2O genel formülü ile ifade edilebilirler. Burada M+ bir alkali katyon olup genellikle Na+ veya K+, nadiren de Li+ olur. M+2 ise bir toprak alkali katyondur ve genellikle Mg+2, Ca+2, Fe+2 nadiren de Ba+2, Sr+2 olur.

 

Herhangi bir zeolit kristalinin en küçük yapi birimi SiO4 veya AlO4 tetraederleridir. Si ve Al tetraederlerinin olusturdugu birincil yapi ünitelerinin birlesmesi ile tek ve çift halkali ikincil yapi üniteleri ve yüksek simetrili parametreler meydana gelir. Bu polieder ve ikincil yapi ünitelerinin üç boyutta degisik sekillerde dizilmesi ile de mikro gözeneklere sahip zeolit iskeleti ortaya çikar. Poliederler ve bunlari birbirine baglayan ikincil yapi üniteleri arasinda yer alan bu mikrogözenekler mikropencerelerle birlesip bir, iki veya üç boyutlu bosluk sistemleri ve/veya kanallari olusturur. Bosluk miktari toplam hacmin %20'si ile %50'si arasindadir. Zeolit minerallerinin en önemli özelligi; bu bosluklar ve bu bosluklara kolayca girebilen ve yer degistirebilen sivi ve gaz molekülleri ile toprak alkali iyonlardan ileri gelen "moleküler elek" olmalidir.

Diğer bir tanıma göre zeolitler, içinde sınırlı da olsa tersinir iyon değişimine ve hidratasyona izin veren alkali ve/veya toprak alkali katyonlarla, su moleküllerinin bulunduğu gözenekleri barındıran, üç boyutlu bir ağ örgüsüne sahip, alümina silikat olarak tanımlanmaktadır. Böylece, zeolit olarak tanımlanan doğal ya da yapay, kristal yapılı sulu alüminyum silikat bileşiklerinin günümüzde; katalizör, adsorbant ve iyon değiştirici olarak kullanılmakta olduğu belirtilmektedir.

                    Zeolit, volkanlardan çıkan külün milyonlarca yıl önce alkalin/tuz göllerinde depolandığı zaman oluşmuş doğal bir madendir. Zaman içinde, volkanik külün göldeki tuzlarla etkileşimi külü değişikliğe uğratarak zeolit madeninin oluşmasına neden olmuştur. Zeolit, birçok gazları, nemi, petro-kimyasalları, ağır metalleri, düşük seviyeli radyoaktif elementleri ve çeşitli solüsyonlari emme ve çekme kapasitesine sahip mükemmel bir mineraldir. Zeolitin içindeki kanallar, kendi içinde kimyasal reaksiyonların gerçekleşebileceği geniş alanlar sağlar. Kristalin içindeki boşluklar ve kanallar hacminin %50’sini kaplar. Zeolitler iyonlar yada gaz molekülleri gibi büyük miktarlarda maddeleri çekebilir yada tutabilir. Bu da zeoliti belirli iyonlar arasında değişim sağlamak amacıyla kullanabileceğimiz anlamına gelir.

                    Zeolitlerin endüstriyel alanlarda kullanılabildiği 1940′lı yıllarda ortaya konulmasına rağmen tali mineral olarak volkanik kayaçların boşluk ve çatlaklarında bulunduğunun bilinmesi kullanımlarını sınırlamıştır. Ancak 1950′li yıllardan sonra denizel ve gölsel tüflerin de zeolit içerdiklerinin saptanmasıyla, doğal zeolitlerin kullanım alanları hızla genişlemiştir.Zeolitlerin baslica fiziksel ve kimyasal özellikleri olan; iyon degisikligi yapabilme açik renkli olma, hafiflik, küçük kristallerin gözenek yapisi zeolitlerin çok çesitli  endüstriyel alanlarda kullanilmalarina neden olmustur.

 

 

                      Ülkemiz büyük rezerv potansiyeline sahip olmasına rağmen, tespit edilen rezervleri, kullanım alanları ve teknolojik özellikleri tam anlamıyla netlik kazanmamıştır.

Yaşadığımız dünyada çok çeşitli kullanım alanları bulunan zeolitler sık sık gündeme

gelmektedir. Bu nedenle Türkiye'nin sahip olduğu bu mineralden yeterince  yararlanması için zeolit araştırmalarının hızlandırılması gerekmektedir.

                     HIGH TECH ZEOLITE PRODUCER olarak imkanlar ve kabiliyetler dahilinde zeolite kullanım alanlarının genişlemesine yönelik faaliyet ve denemelerimiz sürmekte alınan sonuçlar neticesinde farklı ürünler kullanıma sunulmaktadır.




ZEOLITE KULLANIM ALANLARI :  

      Zeolitlerin endüstriyel alanlarda kullanılabildiği 1940′lı yıllarda ortaya konulmasına rağmen tali mineral olarak volkanik kayaçların boşluk ve çatlaklarında bulunduğunun bilinmesi kullanımlarını sınırlamıştır. Ancak 1950′li yıllardan sonra denizel ve gölsel tüflerin de zeolit içerdiklerinin saptanmasıyla, doğal zeolitlerin kullanım alanları hızla genişlemiştir.

Zeolitlerin başlıca fiziksel ve kimyasal özellikleri olan; iyon değişikliği yapabilme adsorbsiyon ve buna bağlı moleküler elek yapısı, silis içeriği, ayrıca tortul zeolitlerde açık renkli olma, hafiflik, küçük kristallerin gözenek yapısı zeolitlerin çok çeşitli endüstriyel alanlarda kullanılmalarına neden olmuştur.

Son yıllarda önemli bir endüstriyel hammade durumuna gelen doğal zeolitlerin bu özelliklerinden biri veya birinden fazlasının istediği kullanım alanları 7 ana başlık halinde incelenmektedir.


1-  KİRLİLİK KONTROLÜ          :

          Son yıllarda zeolit mineralleri iyon değiştirme ve adsorbsiyon özellikleri nedeniyle kirlilik kontrolünde gittikçe artarak kullanılmaktadır.Aşağıdaki alanlarda kullanımı giderek artmaktadır.

    * Radyoaktif atık ayırma

    * Atık suların temizlenmesi

    * Baca gazlarının temizlenmesi

    * Petrol sızıntılarının temizlenmesi

    * Oksijen üretimi

 

 

         A ) RADYO AKTİF ATIKLARIN TEMİZLENMESİ

         Nükleer santral atıklarında bulunan ve çevre sağlığı açısından tehlikeli olan Sr90, Cs137, Co60, Ca45 gibi izotoplar, zeolitlerle tutulabilmektedirler. Böylece atık sudan alınan radyoaktif atıklar, zeolitle birlikte gömülerek zararsız hale getirilmektedir. Bu alanda asitlere dayanıklılıkları nedeniyle klinoptilolit ve mordenit kullanılmaktadır.

          B) ATIK SULARIN TEMİZLENMESİ                                             

         Şehir ve endüstri tesislerin atık sularında bulunan azot, balık ve diğer su faunasına toksik etki yapmanın yanısıra bu faunanın beslenmesi için gerekli alglerin üremesini de engellemektedir. Bu nedenle atık sularda bulunan azot ve istenmeyen bazı ağır metal katyonları (örneğin Pb++) zeolitler tarafından tutulmaktadır. Ayrıca sulama ve sel suları, azotlu gübreler ve hayvan dışkısı içeriğinden, nehir ve gölleri kirletmektedir. Bunu önlemek için doğal ve suni gübreler, klinoptilolitle karıştırılarak kullanıldığında azotun fazlası tutularak zararsız hale getirilmekte ve gübre kullanımında tasarruf sağlanmaktadır.

         Ayrıca atık sularında bulunan azot bileşkleri (özellikle amonyum), metal iyonları (Pb, Cd, Fe, Cu, vb.) atıldıkları ortamlarda yeraltı ve yerüstü sularını kirletmekte ve bu ortamların gerek temiz su gerekse kullanma suyu olma özelliklerini yok etmektedir. Ayrıca bu sularda yaşayan balık ve diğer su faunasına toksik etki yapmakta ve bu faunanın beslenmesi için gerekli alglerin üremesini de engellemektedir. Atık sularda bulunan azot ve istenmeyen bazı ağır metal katyonları (örn. Pb++), zeolitler tarafından kolaylıkla tutulmaktadır. ABD ve Japonya'da çoğu şehir ve endüstriyel atık suları klinoptilolit kullanılarak temizlenmektedir.



        C) BACA GAZLARININ TEMİZLENMESİ
        
Petrol ve kömür kullanan tesislerin bacalarından çıkan CO2 ve diğer kirletici gazlar zeolitlerin adsorblayıcı özelliği ile ayrılabilmektedir. Mordenit ve klinoptilolitin bu alanda çok iyi sonuçlar verdiği yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur.


         D) PETROL SIZINTILARININ TEMİZLENMESİ
         Kirlilik kontrolü uygulamalarında yeni gelişen bu alanda aktifleştirilmiş zeolit, genleştirilmiş perlit, sodyum karbonat, tartarik asit ve % 20 metilsiloksan içeren bir bağlayıcıyla peletlenmiş halde kullanmaktadır. Özgül ağırlığı 0.5 gr/cm3 ve yağ adsorblama kapasitesi 0.97 gr olan bu malzeme, 200 saat suda yüzebilmekte ve yüzeydeki petrolü adsorblamaktadır.

        Petrol rafinerilerinde ‘katalitik parçalama ‘ yöntemi ile üretilen benzin toplam benzin üretiminin % 50 sini oluşturmaktadır.Bu işlemde zeolit katalizörü kullanılır.

 


          E ) OKSİJEN ÜRETİMİ
    Yaşam için gerekli olan oksijenin azalmasına yüzyılımızın sorunlarından olan su ve hava kirliliği neden olmaktadır. Akarsu ve göllerdeki oksijen eksikliği, bu ortamlarda yaşayan balık ve bitkilerin yok olmasına neden olurken kapalı bir mekandaki oksijen azlığı insan sağlığını tehdit etmektedir. Bu durumlarda zeolitlerin azotu seçimli adsorblama özelliklerinden yararlanarak bu ortalamalara oksijence zenginleştirilmiş hava sağlanabilmektedir. Oksijen üretiminde, daha çok sentetik zeolitlerden yararlanılmakla birlikte, doğal zeolitlerden özellikle mordenit ve bazı klinoptilolitlerle şabazit de kullanılanıbilir görülmektedir.

 

         F ) ÇÖP DEPO ALANLARININ TEMİZLENMESİ

Düzenli çöp deponi alanlarının en önemli kesimleri zemin ve zemin stabilizasyonudur. Zeminde kullanılacak astar malzemenin zemini sağlamlaştırıcı, geçirgen olmayan bir yapı gösteresi istenir. Bunun için çoğunlukla, geçirgenliği az olan killer kullanılır. Killerin zamanla şişerek jelleşmesi ve asit ortamlardan etkilenmesi nedeniyle sorunlar yaşanabilmektedir. Yapılan araştırmalar betonit türü killerle klinoptilolit türü zeolitlerin birlikte kullanılmalarının hem zemin kararlılığına olumlu etki yaptığını hem de daha ince astar malzemesi ile zemin oluşturulabileceğini göstermiştir. Aynı zamanda zeolit, sızabilecek sulardaki zararlı iyonları tutarak filtre görevi görmektedir.

G) HUBUBAT AMBARLARINDA NEM VE HAŞERE KONTROLU

    Özel olarak hazırlanmış olan klinoptilolit ve diatome toprağı karışımları hububat ambarlarında nem ve haşere kontrolu amacı ile pazarlanmaktadır. Söz konusu ürün depolama sırasında hububata karıştırılarak nem ve haşare kontrolu sağlanmaktadır. Hububatın içerdiği zeolit nem adsorplayarak gerek hububat taneciklerindeki gerekse hububatın içinde bulunduğu ortamdaki (silo, kamyon, vagon, değirmen, gemi ambarı gibi) nem kontrol etmektedir. Böylece haşere üremesi için gerekli olan nem ortamdan uzaklaştırılmaktadır. Ayrıca; zeolitin bu nem çekme özelliği diatome toprağı ile birlikte çalışarak oluşan haşerenin ilaç kullanılmadan yok edilmesini de sağlamaktadır. Zira diatome toprağı jilet gibi keskin kenarları olan deniz kabuğuna benzer bir yapıya sahiptir. Hububat üzerinde veya içindeki haşere hareket ettiğinde diatome toprağının keskin kenarları haşerenin dış yüzeyindeki vaksımsı yumuşak koruyucu tabakayı keserek tahrip eder. Bu tabaka bir kez tahrip edildikten sonra, zeolitin nem çekme özelliğinin de katkısı ile haşere dehidrate edilerek öldürülür. Gerek zeolit gerekse diatome toprağı % 100 doğal ve insan sağlığına zararsız olduklarından herhangi bir tarım ilacı veya başka bir zararlı kimyasal madde kullanılmadan istenilen sonuçlar elde edilmiş olmaktadır. Ayrıca herhangi bir tarım ilacı kullanılmadığı için haşerenin tarım ilacına bağışıklık kazanması gibi bir husus da söz konusu değildir.Söz konusu ürün haşereler yanında küf, mantar vb. oluşumları ve bunlardan kaynaklanan ve diğer kokuları da gidermektedir. Zeolit, yapısı nedeni ile kekleşmeyi de önlemekte, hububatın daha kolay akar hale gelmesini sağlamaktadır.Zeolit-diatome toprağı karışımı toz, hububat siloya yüklenirken hububata karıştırılmaktadır. Karıştırılan miktar hububatın içerdiği nem miktarına göre değişmekle birlikte alışılmış miktarlar bir ton hububata 2.5-3.5 kg zeolit-diatome toprağı karışımı katılmasıdır.

             2 ) ENERJİ

Dünyanın gittikçe büyüyen enerji ihtiyacı; kömür ve petrol yanında nükleer ve güneş enerjisi gibi kullanılan ve aynı zamanda da geliştirilmekte olan değişik kaynaklardan karşılanmaya çalışılmaktadır. Bu kaynakların enerjiye dönüştürülmesi esnasında sentetik ve doğal zeolitlerden faydalanmaktadır.

       * Kömürün gazlaştınlması

       * Doğal gazların saflaştırılması

       * Güneş enerjisinden yararlanma

       * Petrol ürünleri üretimi


     a- Kömür ihtiyacının gün geçtikçe artması kaliteli ve kolay işletilebilir rezervlerin azalması, çok derinde bulunan veya kükürtçe zengin kömür yataklarının işletilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu tür yataklarda, kömür yer altında yakılarak gazlaştırılır ve elektrik enerjisine çevrilir. Bu alanda zeolitler kömürün yer altında yakılabilmesi için gerekli oksijenin üretilmesinde ve yanma sırasında oluşan SO2′nin yanında patlayıcı özellikteki azotoksit ve hidrokarbonların temizlenmesinde kullanılabilmektedir. Ancak yaygın değildir.


       b- Doğal Gazların Saflaştırılması
Zeolitler, 1969 yılından beri kirli veya saf olmayan doğal gazlarından CO2′in uzaklaştırılmasında kullanılır.


      c- Güneş Enerjisinden Faydalanma
Zeolitlerin sıcaklığa bağlı olarak su verip alma özelliklerinden yararlanarak, klinoptilolit ve şabazit üzerinde yapılan uygulamalarda, küçük yapıların ısıtılması ve klimatize edilmesi, diğer bir deyişle, zeolitlerin güneş enerjisinin transferinde ısı değiştirici olarak kullanılması mümkün görülmektedir.


       d- Petrol Ürünleri Üretimi
Burada genellikle, adsorbsiyon kapasiteleri ve etkin gözenek çapları doğal zeolitlere göre daha yüksek olan sentetik zeolitler kullanılmakla birlikte petrol ve gaz içeren alanların aranması ve paleoortam koşullarının belirlenmesinde önemli bilgiler veren doğal zeolitler, petrol ve gaz üretimi ile bunların rafinasyonunda bazı özel uygulamalarda kullanılabilmektedir. Tabii gazlardan su ve CO2 mordenit, şabazit ve klinoptilolit kullanılarak ayrılmaktadır. Ayrıca doğal zeolitlerden petrol rafinasyonunda yararlanılabilecek nitelikte katalizörler üretilmiştir.

 

3.TARIM VE HAYVANCILIK :

Zeolitli tüfler, gübrelerin kötü kokusunu gidermek içeriğine kontrol etmek ve asit volkanik toprakların pH’nın yükseltilmesi amacıyla uzun yıllardan beri kullanılmaktadır.

      * Gübrelerin kötü kokusunu giderme

       * Gübrelerin nem içeriğinin kontrolü

       * Gübreleme ve toprak hazırlanması

       *Tarımsal mücadele, toprak kirlili­ği kontrolünde

       *Besicilik,su kültürü,dışkıların muamelesi

 


a- Gübreleme ve Toprak Hazırlanması
Doğal zeolitler, yüksek iyon değiştirme ve su tutma özellikleri nedeniyle toprağın tarım için hazırlanmasında, çoğunlukla kil bakımından fakir topraklarda yaygın biçimde kullanılmaktadır. Ayrıca yüksek amonyum seçiciliği nedeniyle gübre hazırlanmasında taşıyıcı olarak klinoptilolit kullanılmasıyla amonyumun bitkiler tarafından daha etkin biçimde kullanılması ve gübre tasarrufu sağlanmaktadır. Klinoptilolit nem fazlasını adsorpladığı için gübrelerde depolama sırasında oluşan pişme ve sertleşmeyi de önlenmektedir.


b- Tarımsal Mücadele
Doğal zeolitlerden iyon değiştirme ve absorplama kapasitelerinin yüksekliğinden dolayı tarımsal mücadele ilaç taşıyıcı olarak yararlanılmaktadır.


c- Toprak Kirliliğinin Kontrolü
Doğal zeolitlerin katyon seçme ve değiştirme özelliklerinden sadece besleyici iyonların bitkiye aktarılmasında faydanılmayıp aynı zamanda beslenme zincirlerinde Pb-Cd-Zn-Cu gibi istenmeyen bazı ağır metal katyonlarının tutulmasında da yararlanılabilir. Bu alanda kullanılan klinoptilolitin radyoaktif kirlenmenin söz konusu olduğu topraklara ilave edilmesi ile bitki tarafından alınan S90 miktarının büyük ölçüde azaltıldığı da saptanmıştır.

 


d- Besicilik
Yemlerine zeolit ilave edilen tavuk, domuz ve geviş getiren hayvanların normal yemlerle beslenenlere oranla sağlıkları bozulmaksızın ağırlıklarının artığı belirlenmiştir. Bu alanda kullanılan zeolitlerin başlıcaları klnoptilolit ve modernittir.

Hayvan Yeminde Zeolit Kullanımı Ve Avantajları:

*Ot, saman ,küspe ,yem gibi karışıma katılan miktar (paparaya ağırlık olarak ) % 5 Toz haldezeolit *Hayvanın iştahını açar.

*Hayvan beslemede %20 daha fazla kilo artışı

*Antibiyotik etkisi yaparak hayvanların daha dinç olmalarını sağlar.

*Yemden yararlanma (Dışkıda hazmedilmemiş yemi asgariye inerek daha az yem kullanımı sağlar.) *Sindirimi kolaylaştırır,sindirim sistemi hastalıklarında belirgin bir azalma sağlar.(ishal,enteritin gibi)

*Akciğer hastalıklarında azalma.hayvan dışkısındaki kokuyu emerek daha temiz hava almasını sağlar.

       Kanada, ABD ve Japonya’daki uygulamalar, hayvan yemine zeolit katılmasının, hayvanların büyümesine ve kilo almasına olumlu etkilerinin olduğu ve böylece yemin daha verimli ve daha etkin bir biçimde kullanıldığı görülmüştür. Ayrıca,hayvan yeminde zeolit kullanılmasıyla ishal(dıarrhea)ve enterıtın gibi sindirim sistemi hastalıklarının azaldığıda belirlenmiştir.Yapılan çalışmalar, zeolit kullanımı ile hazmın kolaylaştırıldığını ve yemdeki besleyici maddelerin zeolit tarafından absorblanmasıyla (emilmesi) daha etkin bir tüketimin sağlandığını göstermiştir. Ayrıca zeolit kullanımı antibiyotik bir etki de sağlamaktadır. Antibiyotik etki zeolitin alkalitesınden tamponlama kapasitesinden,bakır,kurşun ve kadmiyum gibi bazı ağır metalleri absorblamasından (emmesinden) kaynaklanmaktadır.Büyükbaş hayvanların geviş getirme salgılarındaki toksik etkili yüksek konsantrasyondaki NH4+(amonyum) iyonlarını düşürmek amacıyla, bu hayvanların diyetlerine protein olmayan ancak azot içeren, biüre ve üre gibi maddeler katıldığında, hayvanların çiğnediği gıdalara sentetik ve doğal zeolitler ilave edilmektedir. Azot içeren bileşiklerin sindirimi sırasında oluşan NH4+ (amonyum) derhal zeolit tarafından tutulmakta ve daha sonra kontrollü olarak salınması sağlanmaktadır. Bu kontrollü salınım sayesinde işkembedeki mikroorganizmaların, devamlı ve daha kontrollü bir biçimde protein oluşturmasını sağlamaktadır.Yeni doğmuş veya genç hayvanların yemlerine zeolit katıldığında, hayvanların iştahının açıldığı ve daha hızlı büyüdükleri ve ishal vakalarının azaldığı belirlemiştir. Yapılan çalışmalarda on ve yüzseksendört günlük buzağılara yedirilen ot ve samana % 5 zeolit katılarak 180 gün beslendiklerinde, zeolitli yemle beslenen buzağıların zeolitsiz yem yiyenlere kıyasla ortalama % 20 daha fazla kilo aldıkları belirlenmiştir. İştahları açıldığından buzağılar daha fazla yem tüketmişler ve, alınan her kilo başına yem masrafı, zeolit kullanımında daha düşük olmuştur. Zeolitle beslenen hayvanlarının dışkısında daha az hazmedilmemiş yem olduğu gözlenmiştir. Ayrıca zeolitle beslenen hayvanlarının genel sağlık durumunun diğerlerinden belirgin bir biçimde daha iyi olduğu ve etlerinin daha lezzetli olduğu tespit edilmiştir.

 

Zeolitin Hayvan Yeminde Kullanımı:

        *Yeme katılan miktarı (% 5 ağırlıkça).Granül (tane ) veya toz zeolit kullanımı

       *Yemden yararlanma veriminde artış (ağırlık basına daha az yem kullanımı).

       *Ölüm oranında azalma.

       *Yemdeki besleyici maddelerin vücutça kullanımında artış.

      *Yumurtlama miktarında % 3-7 artış.

      *Vücut ağırlığında artış.

      *Yumurta kabuğu dayanımında % 60-80 artış.

      *Yeni doğan civcivlerin büyüme hızında artış. 


e- Organik Atıkların Muamelesi
Bu alanda kullanılan doğal zeolitler dışkıların kötü kokusunun giderilmesini, nem içeriklerinin kontrolünü ve dışkılarının oksijensiz ortamda çürümesiyle oluşan metan gazının diğer gazlardan ayrılmasını sağlamaktadır. Koku giderimi ve nem içeriğinin kontrolü ile hayvan barınaklarında daha sağlıklı koşul yaratılmaktadır.

 Ahırlarda Koku ve Nemin giderilmesi:

Aktive edilmiş doğal zeolitler % 100 doğal olduğundan, zehirli ve zararlı kimyasallar içermediğinden hayvan ağıllarında nem ve koku giderilmesi amacıyla başarı ile ve emniyetle kullanılmaktadır.Aktive edilmiş doğal zeolitler, büyük ve küçük baş hayvanların bulunduğu ortamlardaki idrar ve dışkıdan kaynaklanan amonyak kokusunu yok etmektedir. Böylece gerek hayvanlar gerekse bakıcıları için daha emniyetli ve sağlıklı ortamlar yaratılabilmektedir. Zeolit gözenekli yapısı nedeni ile hayvanlardan kaynaklanan amonyak ve diğer kokuları, kireç gibi başka kimyasallara gerek kalmadan, absorblar (emer) ve tutar. Böylece ortamda uçucu haşerelerin üremesi önlendiği gibi, azot gibi önemli bir besi maddesi içeren amonyağın havaya karışması engellenmiş olur. Ayrıca amonyak içeren hava solunduğunda gerek hayvanların gerekse insanların solunum sistemlerine zarar vermektedir. Havadaki amonyak "ınterpulmonary" sistemi kötü yönde etkilemektedir. Böylece zatürree vakalarının adedi ve şiddeti artmaktadır. Özellikle genç hayvanlarda sıklıkla rastlanan zatürreenin ana nedeni ortamdaki amonyaktır. Ayrıca yüksek konsantrasyonlarda amonyak içeren havanın hayvanlarca uzun süre solunması sonucu hayvanlarda ağırlık kaybı olduğu ve yemleme veriminin düştüğü pek çok çalışma tarafından ortaya konulmuştur. Zeolitlerin hayvan yataklarında kullanılmaları ile nem absorblanarak, (emilerek) ahırın daha temiz olması sağlanmakta ve haşere oluşumu önlenmekte veya azaltılmaktadır. Kireç kullanımında olduğunun aksine zeolit kullanımı tırnaklı hayvanların tırnaklarında kurumalara, çatlamaya ve yanmaya neden olmamaktadır. Granül halindeki zeolit kireç kullanımının aksine tozlanmamaktadır. Ayrıca kireçten daha etkili olduğundan daha az miktarlarda kullanılmaktadır. Hayvan yataklarının kuru tutulması yeni doğmuş yavrular için ise ayrı ve hayatı bir öneme haizdir. Zeolit hayvan yatağındaki nemi tuttuğundan ve yatağın havalanmasının devamını sağladığından, hayvan gübresi toplanıp hayvan gübresi yığınına ilave edildiğinde, kompostlanmayı da hızlandıracaktır. Zeolit granüllerinin gücü bu uygulamada önem arz etmektedir. Granüller hayvanlar ve bakıcılar üzerinde dolaştıklarında bile kırılmayarak, ıslak olduklarında bile iyi bir taşıyıcı ortam sağlamaktadır.


f- Su Kültürü
Göl ve göletlerde biyolojik artıkların neden olduğu kirliliğin temizlenmesinde doğal zeolitler özellikle klinoptilolit etkin olarak kullanılmaktadır. Ayrıca doğal zeolitlerden, canlı balık taşımacılığı ve su kültür ortamlarında ihtiyaç duyulan oksijence zengin hava akımının temininde de yararlanılmaktadır , özellikle balık yetiştirme çifliklerinde besi ve su problemlerinin çözümüne yardımcı olur.

 

 

 

4- MADENCİLİK VE METALURJİ

   Maden yataklarının aranması

   Metalürji

 a- Maden Yataklarının Aranması
Volkanik malzemenin hidrolizi sonucu oluşan zeolitler cevher yataklarının oluşumlarının açıklanması yanında, aramalarında da kullanılabilir. Japonya’da tüflü kumtaşlarındaki uranyum cevherleşmesinin klinoptilolit-hölanditli seviyelere bağımlı olduğu belirlenmiştir. Ülkemizde ise zeolitli tüflerin borat oluşumları ile ilişkileri dikkat çekmektedir.
  b- Metalurji
Çevre sağlığı açısından tehlike oluşturan bazı ağır metal katyonları içeren madencilik ve metalurjik faaliyetlerinden ortaya çıkan atıksular, doğal zeolitlerin katyon değiştirme özelliklerinden faydalanılarak arıtılabilmektedir. Ayrıca pirometalurji sanayinde CaCO3 ve doğal zeolit karışımı Cu-Pb alaşımlarının eritilmesinde ortaya çıkan zararlı dumanları % 90 oranında yok edebilmektedir.

5- UZAY NASANIN YAPMIŞ OLDUĞU ARAŞTIRMALAR

      Uzayda yapılan çalışma ve deneylerde zeolit kristalleşmesi incelenmiş ve kristal yapı büyütülerek daha iri ve kusursuz yapıda kristal elde edilerek yeni teknolojilere kapı açılmıştır.Uzayın mikroçekimli ortamında oluşturulan kristaller sıvılar içinde asılı kalmakta ve kusursuz bir biçimde büyümeye devam etmektedir.Bu şekilde yeryüzünde üretilebilen kristallere oranla daha iri ve kusursuz kristaller elde edilmesi zeolitin bir çok teknolojik alanda kullanıma elverişli hale gelmesini sağlamaktadır..

      Uzayda üretilen protein kristalleri virüslere karşı yeni ilaçların üretilmesinde kullanılmaktadır.

    Galyum aresenid kristalleri ise elektronik devrelerde microchiplerin hızını 10 daha fazla arttırmaktadır.

    Uzayda üretilen zeolit kristaller kimyasal üretim sektöründe katalizör ve filitre malzemesi olarak kullanılmaktadır.Üç boyutlu ve sabit büyüklükteki gözenekli yapıları nedeniyle’moneküler düzeyde elek’ görevi yaptıklarından bu gözenekli kanallardan bazı moneküller geçerken bazıları geçemez ve dışarıda kalır .Bu özellik katalizör ve filitre uygulamalarında kullanımını sağlamaktadır.

  Düşük düzeyde civa,krom,kadmiyum gibi ağır metal iyonları ve radyoaktif atık içeren sularda zeolit filitre kullanılarak temizlenir.

   6-PEYZAJ MİMARİSİ VE BAHÇE DÜZENLEMELERİNDE

Peyzaj Planlamasında ;

 

Park-bahçe düzenlemesinde dikim yapılacak noktalarda zeolit kullanımıyla;

- Çalı veya ağacın kök zonunun fiziksel özelliklerini ıslah eder,

- Porozite, infiltrasyon ve toprak sıkışmasına karşı mukavemeti artırır,

- Dikim şokuna karşı bitkinin mücadelesinde bitkiye emniyetli bir şekilde besin maddesi sağlar .

 

    Çim sahaları tesis edilirken veya mevcut çim sahalarının ıslahında zeolitlerin başarı ile kullanıldığı belirtilmektedir. Çim sahalar oluşturulurken toprağın havalandırılması aşamasında, çimin köklerinin bulunacağı derinliğe maksimum miktarda zeolit karıştırılır. Mevcut çim sahalarda ise, daha ince tanecikli zeolit yüzeyden uygulanır. Uygulanan zeolit çimlerin köklerinde biriktikçe toprağa ilave edilen besin maddelerinin daha etkin kullanımı sağlanmaya başlar .

 

Çim sahalarında zeolit kullanımının başlıca avantajları;

 

-    Çimler için gerekli suyun daha uzun süre toprakta kalmasını sağlar,

-    Toprağın katyon değiştirme kabiliyetini artırır,

-    Toprağın su ve hava geçirgenliğini artırır,

-    Tarım ilacı kullanım miktarını azaltır,

-    Toprağın fiziksel özelliklerini artırır,

-    Çim köklerinin oluşumunu hızlandırır ve iyileştirir,

-   Gübrenin ve besin maddelerinin suyla yıkanıp uzaklaşmasını dolayısıyla yer altı sularına karışmasını azaltır,

-   Gübre kullanımını azaltarak çevre kirliliğinde önleyici fonksiyon görür

  7.DİĞER KULLANIM ALANLARI

a- Kağıt Endüstrisi
Yüksek parlaklığı olan zeolit cevherleri, kağıt endüstrisinde dolgu maddesi olarak gittikçe daha fazla kullanılmaktadır. Klinoptilolit katkılı kağıt, normal kil katkılı kağıtlara göre daha tok olup, kolay kesilebilmekte ve mürekkebi daha az dağıtmaktadır. Klinoptilolit -10 mikrona kadar öğütüldüğünde aşındırma endeksi % 3′den az, parlaklığı 80 civarında bir malzeme özelliği kazanır. % 28 zeolit tozu katılmış bir karışımdan klasik kağıda göre çok daha hafif kağıt üretimi mümkündür.
b- Inşaat Sektörü
Puzzolan çimento ve beton: Zeolitik tüf yatakları, birçok ülkede puzzolanik hammadde olarak kullanılmaktadır. Zeolit puzzolanlar, son beton ürününün daima yer altı su korozyonuna maruz kalacağı hidrolik çimentolarda önemli uygulamalar bulmaktadır. Zeolitlerin sulu altyapılarda kullanılacak puzzolan çimento üretiminde kullanılması, yüksek silis içermeleri nedeniyle betonun katılaşma sürecinde açığa çıkan kirecin nötrleşmesini sağlayabilmektedir.

Hafif Agregat: Perlit ve diğer volkanik camlar gibi doğal zeolitler de genleşmeye uygundur. Genleştirilmiş zeolitlerin sıkışma ve aşınmaya karşı dayanımı daha yüksek olup, genleştirilmiş hafif agregat üretilmektedir.

Boyutlandırılmış Taş: Zeolitik tüfler, düşük ağırlıklı, yüksek gözenekli, homojen, sıkı -sağlam yapılıdırlar. Kolayca kesilip işlenebilmeleri ve hafiflikleri ile yapı taşı olarak kullanılırlar. Birçok ülkede uzun yıllar bu amaçla kullanılan devitrifiye volkanik küller ve değişime uğramış tüflerin zeolit içerikli olduğu son yıllarda anlaşılmıştır.

c- Sağlık Sektörü
    
Doğal zeolitler bu alanda çeşitli şekillerde kullanılmakla birlikte, bunlar arasında en önemlisi klinoptilolitin flörürlü diş macunlarında parlatıcı katkı maddesi olarak kullanılmasıdır.

    Zeolitlerin suyu absorbe ederek kendi içine haps etmesi sayesinde bulunduğu ortamdaki nemi içine çekerek absorbe edeceği ve bakterilerin üremesini sağlayan sıcaklık ve nemi yok edeceği düşünülerek mantar ve bakteri oluşumuna engel olacağı belirlenmiş ayak tabanlıklarında kullanıma uygundur.

    Klinoptilolitler  ülser ve ishal tedavisinde ilaç olarak kullanılmaktadır.  Ayrıca kesik türü yaralanmış hayvanların tedavisinde yaranın enfeksiyon kapmaması için toz olarak kullanılmaktadır.

     Klinoptilolit 18. yüzyıldan beri bilinmektedir. Fakat hastalıkların tedavisinde kullanımı yenidir. Bugüne kadar karaciğer hastalıklarının tedavisinde, diş hekimliğinde, zehirlenmelerde ve besin intoleransında kullanılmıştır.

      Ağızdan alındığında mukozadan emilmez. Mide ve oniki parmak bağırsağındaki 1.5 ve 8.1 gibi çok farklı pH değerlerinde bile ağır metalleri absorbe edebilir ve dışkı ile gastrointestinal sistemden uzaklaştırır. pH 1.5' da demir ve civayı absorbe eder, pH 8.1'de ise kurşun,civa,amonyum ve demir absorbe edilir .

En çok etki ettiği iyon amonyumdur. Renksiz bir gaz olan amonyak, su içinde,organizma için zehirli olan amonyumu oluşturur. Amonyum karaciğerdeüre siklusunda indirgenir. Amonyağın ana oluşum yeri kalın bağırsaktır. Kalın bağırsakta hazmedilmiş proteinle bakterilerin etkileşimi sonucu amonyak açığa çıkar. Karaciğer hastalıklarında olduğu gibi amonyak özellikle beyinde toksisiteye neden olur. Kalın bağırsakta 1 gram proteinden yaklaşık 0.2 gram amonyak oluşur.

Amonyum tüm toprak katmanlarında bulunur. Amonyumun okside olması

ile nitrat oluşur. Nitrat bitkiler için azot kaynağıdır. Nitrat kalın bağısakta

zehirli nitrirlere indirgenebilir. Bu durumda insanda methemoglobinemi

oluşur.

       Bazı araştırıcıların görüşlerine göre dünya nüfusunda silisyum eksikliği oldukçayaygındır. Klinoptilolit, kalsiyum alüminyum silikat yapısıyla bu eksikliği tamamlamaktadır.

      Bu nedenle hayvan yemlerine de katılması uygun görülen klinoptilolit

aynı zamanda yemlerde mikotoksin önleyici özelliğe sahiptir .

Türkiye'de de piyasaya çıkan klinoptilolit pudra ve kremin bu özellikleriyle

tüm branşlarda yaygın kullanımı bu eksikliği giderecektir.

   
d- Deterjan Sektörü
Çevre kirlenmesi nedeniyle deterjanlarda fosfat kullanımı bazı ülkelerde kısıtlanmaktadır. Bu yüzden deterjan katkı maddesi olarak zeolitler fosfatlarının yerine kullanılmaktadır.

   Toz deterjanda fosfatın yerini zeolit almıştır.İri zeolit kristalleri arasına yerleştirilen kadmiyum sülfür( CdS) quantum dots optik ve elektronikte yeni uygulama alanları yaratmaktadır

  Volkanik kayalarda bulunan zeolit elementlerinden biri olan klinoptilolit molekülü ağ şeklinde kristal kafes yapısıyla geniş bir yüzeye sahiptir. Bu nedenle absorban özelliği fazladır .

Bu özelliğinden faydalanarak sulardaki boya ve diğer kimyasal atıkları temizlemede kullanılır . Ayrıca telefon, fax gibi büro aletlerinin temizliğinde triclosan ve klinoptilolit kullanılmaktadır . Bir diğer kullanım alanı ise kuş dışkılarının temizlenmesidir.

 

d- Ulaşımda Buzlanmayı engeller : Doğal zeolitlerin en büyük özelliği olan iyon değiştirme ve absorbe yeteneği sayesinde yollarda buzlanmayı önleyici  bir etki yaptığı gözlemlenmiştir.Kışın yollara dökülen tuzun çevreye ve araçlara verdiği zararlar düşünüldüğünde ve maliyet olarak kıyaslandığında zeolit sayesinde hem sağlıklı bir çevre hemde daha düşük maliyetle buzlanmayı engellediği bilinmektedir.


HIGH TECH ZEOLITE PRODUCER olarak zeolite mineral ve madencilik kullanım alanlarındaki AR-GE çalışmalarımız uluslararası teknolojik gelişmeler ışığında devam etmekte ve hedefimiz olan yeni zeolite kullanım alanlarına ulaşmanın sonsuz mutluluğunu yaşamaktayız.Endüstriyel her alanda zeolite kullanımının büyük avantaj sağlayacağını düşünüyor ve araştırmalarımıza bu yönde devam ediyoruz.


Bilenin bilmeyene olan borcunu ödemesi gerekiyor bundan dolayıdırki her aşamada siz Türk halkına güveniyor ve inanıyoruz.Mucize sonuçlar alınan zeolite mineralden tüm dünya azami derecede yararlanırken Türk insanının bilgilenmesi amaçlı çalışmalarımız devam etmektedir.